22 Kasım 2010 Pazartesi

İnovasyon


İnovasyon, Latince bir sözcük olan "innovatus"tan türemiştir. "Toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması" anlamındadır. Webster, inovasyonu "yeni ve farklı bir sonuç" olarak tanımlar. Türkçe'de "yenilik", "yenileme" gibi sözcüklerle karşılanmaya çalışılsa da, anlamı tek bir sözcükle ifade edilemeyecek kadar geniştir. Diğer yandan "yenilik" ve "yenileme" "inovasyon" sözcüğü ile ifade edilemeye çalışılan kavramın dışında da çağrışımlara yol açmaktadır. Bu nedenle, "inovasyon"un teknik bir sözcük olarak kabul edilip, tıpkı "teknoloji" sözcüğünde olduğu gibi dilimize oturtulmasında yarar var.

Günümüzün hızla değişen rekabet ortamında ayakta kalabilmek için şirketlerimizin ürünlerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli olarak değiştirmeleri ve yenilemeleri gerekmektedir. Bu değiştirme ve yenileme işlemi "inovasyon" olarak adlandırılır.


İnovasyon, yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet veya üretim yöntemi geliştirmek ve bunu ticari gelir elde edecek hale getirmek için yürütülen tüm süreçleri kapsar. Yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet veya üretim yöntemi geliştirme, yeni düşüncelerden doğar. İnovasyon sürekliliği olan bir faaliyettir. Bu nedenle, ortaya atılan, geliştirilerek işler hale getirilen ve sonuçta firmaya rekabet gücü kazandıracak şekilde pazarlanan bu fikirlerin ve sonuçlarının tekrar tekrar değerlendirilmesi ve yeni getiriler için yaygınlaştırılarak kullanılması gerekir. Bu sayede doğacak yeni fikirlerse yeni inovasyon faaliyetlerini doğurur.

İnovasyon, ya radikal fikirler sonucu daha önce denenmemiş ve geliştirilmiş ürün veya üretim yöntemlerinin ortaya çıkarıldığı büyük atılımlarla oluşur (radikal inovasyon), ya da adım adım yapılan, bir dizi geliştirme ve iyileştirme faaliyetini içeren çalışmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar (artımsal inovasyon).

Araştırma-geliştirme (Ar-Ge), inovasyon için gereken en önemli faaliyetlerden biridir. Ancak girişimsel inovasyon yoksa, diğer bir deyişle Ar-Ge'yi yapanların girişimcilik niteliği yoksa, değer yaratılamaz; Ar-Ge sonuçları inovasyona dönüştürülemez. Dolayısıyla, teknoloji-tabanlı firmalar dışında kalan tüm firmalarda yürütülen inovasyon çalışmaları sadece "teknolojik inovasyon"u değil, "organizasyonel inovasyon" ve "sunumsal inovasyon"u da kapsar. Kaldı ki, teknoloji tabanlı firmalarda her ne kadar ağırlık teknolojik inovasyona veriliyorsa da, organizasyonel ve sunumsal inovasyona yeterli kaynak ayrılmadan başarılı olunması beklenemez.

    Teknolojik İnovasyon: Teknolojik inovasyon, teknolojik ürün ve süreç inovasyonunu kapsar. Burada ürün, hem fiziksel bir ürünü hem de hizmeti ifade etmektedir. Teknolojik olarak yeni bir ürünün veya sürecin geliştirilmesinin yanı sıra, mevcut ürün ve süreçlerde önemli teknolojik değişikliklerin yapılması da bu kapsamda değerlendirilir. Ürünün pazara sunulması ve sürecin üretimde kullanılması ile inovasyon gerçekleştirilmiş olur. Teknolojik ürün inovasyonu, tüketiciye yeni veya iyileştirilmiş hizmetler sunmak amacıyla performans özellikleri artırılmış bir ürünün geliştirmesini/ticarileştirilmesini ifade eder. Teknolojik süreç inovasyonunda ise, yeni veya önemli ölçüde gelişmiş bir üretim ya da dağıtım yönteminin uygulanması söz konusudur.

    Organizasyonel inovasyon: Yeni çalışma ve iş yapış yöntemlerinin geliştirilmesi ve/veya uyarlanarak kullanılması ile bir firmanın rekabet gücünün yükseltilmesini ifade eder.

    Sunumsal inovasyon: Yeni tasarımların ve pazarlama yöntemlerinin geliştirilmesi ve/veya uyarlanarak kullanılması ile bir firmanın rekabet gücünün yükseltilmesidir.

    İnovasyon icat değildir. İcatların sonuçlarından yararlanabilir ancak asıl önemli olan ekonomik getirisi olan, henüz yapılmamış, bilinmeyen bir şeyleri yapmaktır. Bu nedenle de fikirler ve kavramlar önem kazanır. Elektrikli süpürge J. Murray Spengler tarafından icat edilmiş olsa da ticarileştirilmesini ve satışını W. H. Hoover adlı bir deri imalatçısı gerçekleştirdi. Bunun için de Spengler adı değil, Hoover adı dünya çapında bilindi ve yayıldı.

İnovasyonun büyüklüğü yaratacağı etkinin büyük olacağı anlamına gelmez. Mevcut ürünlerde, hizmetlerde ve süreçlerde tamamlanmayı bekleyen küçük parçalar, büyük inovasyonları doğurur. Sony'ye milyarlarca dolar kazandıran küçültülmüş kulaklıklı kasetçalar (Walkman) gibi. İnovasyon için fırsatları ararken bir firmanın "Şu anda mümkün olanı daha çok değer elde eder hale nasıl getirebiliriz?", "Ne tür bir adım atarsak ekonomik sonuçlarımızda olumlu yönde değişir?", "Tüm kaynaklarımızın kapasitesini ne tür bir değişiklik artırır?" sorularına yanıt araması gerekir. Başarılı bir inovasyon, farklı düşünmek ve farkı yapmakla gerçekleşir. Einstein'ın dediği gibi "Bugün yarattığımız dünyanın problemleri, bu problemleri yaratırken düşündüğümüz şekilde düşünürsek çözülemezler."

Ayakta kalmak ve rekabet etmek için alıcıların ürünlerimizi tercih etmelerini sağlamalıyız. Tercih edilmek için ürünlerimize eklediğimiz özellikler inovasyondur. İnovasyon, bir şirketin daha yüksek kâr marjı kazanmasına neden olsa da bunun ne kadar süreceğini tahmin etmek imkânsızdır. Günümüzde gelişen teknolojinin, değişen müşteri isteklerinin, bilgiye ve teknolojiye kolaylıkla erişen rakiplerin inovasyonu taklit etme becerilerinin hızlarını düşünürseniz, tek bir inovasyonla elde edilen rekabet avantajının ne kadar kısa sürebileceğini tahmin edebilirsiniz. Bu nedenle, sürekli olarak inovasyon yapmak gerekir.

    İnovasyon: Niçin, Kimin için?

Firmalar, varlıklarını sürdürmek ve rekabet güçlerini artırmak için inovasyon yapmalıdır. Bu amaçla,

•  Maliyetlerin azaltılması,
•  Yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesiyle çeşitliliğe gidilmesi,
•  Ürün ve hizmet kalitesinin artırılması

şarttır. Bu zorunluluklar, inovasyon fikirlerini ortaya çıkaran unsurlardır. Böylece yeni pazarlara girmek ve var olan pazar payını artırmak mümkün olabilir.

İnovasyon, ekonomik büyümenin, artan istihdamın ve yaşam kalitesinin anahtarıdır.

Tüm sektörlerde faaliyet gösteren her türlü firmanın tüm iş alanlarında inovasyona gereksinimi vardır. İnovasyonun, inovasyon olarak adlandırılabilmesi için "firma için yeni" olması yeterlidir. Örneğin, tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma, yıkandığında buruşmayan bir kumaş geliştirebilir; bir restoran bilgisayar kontrollü sipariş ve faturalama sistemine geçebilir; bir seyahat acentası on-line rezervasyon ve bilgi servisi ile müşterilerine hizmet vermeye başlayabilir; bir ürünün teslim süresini kısaltmak veya bir hizmetin sunuş kalitesini artırmak için kalite standartları uygulanmaya başlanabilir; bir imalat firması tam zamanında üretim tekniklerini kullanarak üretim sistemini yeniden yapılandırabilir.

İnovasyon: Nasıl?

Bir firma için inovasyon, artan satışlarla ve pazar payıyla, geliştirilmiş ve iyileştirilmiş dağıtım performansıyla, portföyündeki yeni ürünlerin artan sayısıyla kazancın artması; yeni ürünlerin pazara çıkma sürelerindeki kısalma, artan üretkenlik/üretim, dağıtımdaki süre azalması, kaynakların ve zamanın daha iyi kullanılmasıyla maliyetlerin azalması anlamına gelir. Bu nedenle, inovasyona, kurumsal stratejinizin en önemli parçasını oluşturan ve sürekliliği olan bir faaliyet olarak yaklaşmalısınız.

İnovasyon sürecinin adımları

   Sinyallerin taranması: Potansiyel inovasyon fikirleri için sürekli olarak sinyalleri taramalı, saptamalı ve işlemelisiniz. Bu sinyaller, çok çeşitli ihtiyaçlardan doğabileceği gibi, dünyanın herhangi bir yerinde yapılan araştırma sonuçlarının doğurduğu fırsatlar veya yeni bir düzenlemeye uyma zorunluluğu ya da rakiplerinizin yaptığı çalışmalardan kaynaklanıyor olabilir. Rekabet gücünü kaybetmek istemeyen bir firmanın bu tür sinyalleri zaman kaybetmeden yakalayabiliyor olması gerekir.

   Stratejik yanıt verme: İnovasyon faaliyetine başlamak amacıyla kaynak ayırmadan önce dış ortamdan aldığınız bu sinyaller arasından stratejik olarak en önemli olanı seçmelisiniz. Bu iş için ayrılmış geniş kaynakları olan büyük şirketler bile tüm sinyallere yanıt veremez. Asıl başarı, en büyük rekabet avantajını sunan sinyale yanıt verebilmektir.

   Gerekli bilgiyi edinme: Hangi sinyale yanıt vereceğinizi belirledikten sonra sıra, bunun için gereken kaynakları seferber etmenize gelmiştir. Burada yapılacak ilk iş ürün, hizmet veya sürecin geliştirilebilmesi için gerekli bilgilerin toplanmasıdır. Bunun için yazılı olanın yanında yazılı olmayan bilgiye de gereksiniminiz olacaktır. Bu bilgi kaynaklarını ustalıkla bir araya getirmelisiniz.

   Çözümün geliştirilmesi: Bilgi ve bilgi kaynaklarını bir araya getirilip geliştirme işleminin nasıl yapılacağını belirledikten sonra sıra uygulamaya gelir. Bu aşamada ürün, hizmet veya süreç ortaya çıkana kadar araştırma ve geliştirme çalışmaları sürdürülür. Pazardan sürekli olarak alınan bilgilerle desteklenen geliştirme çalışmaları, ürünün, hizmetin pazarlanması veya sürecin ticari kullanımı ile devam eder.

   Öğrenme: Bu aşama, diğer tüm aşamalardaki başarı ve başarısızlıkların değerlendirilmesine, gerekli bilgilerin üretilmesine ve bunların inovasyon sürecini daha iyi yönetmede kullanılmasına imkân sağlar. "Öğrenme"nin etkisi tüm diğer aşamalara yansıdığından inovasyonun sürekliliği, dolayısıyla rekabet gücünüzün sürekliliği açısından büyük önem taşımaktadır.

İnovasyonda Başarının Sırrı

Her ne kadar inovasyonda başarı için evrensel bir formül bulunmasa da, başarıya giden yolda minimum şartları sağlamanız gerektiğini bilmelisiniz. Bunun için inovasyonun ne olduğunu ve nasıl yönetilmesi gerektiğini çok iyi anlamak gerek. İnovasyon, bir firmadaki farklı faaliyetleri kapsayan ve sürekliliği olan bir süreçtir. İnovasyonda başarılı olabilmeniz için tüm bu süreçleri inovasyonu odak alarak yönetmeniz gerekir.

İnovasyon yönetimi, firmanın teknolojiyi, iş süreçlerini (müşteriler, tedarikçiler, finansal ve dış kaynaklar vb.) ve insan ilişkilerini (kültür, iletişim, organizasyon vb.) inovasyonu destekleyecek ve teşvik edecek şekilde yönetmesi anlamına gelir. Bu nedenle, inovasyondaki başarınız iki faktöre bağlıdır: Teknik kaynaklar (insan, ekipman, bilgi, para, vb.) ve şirketinizin bunları yönetme becerisi. Bu iki faktörü başarıyla biraraya getirmek için ise hem stratejik hem de organizasyonel becerilere sahip olmalı veya bu becerileri edinmeli, geliştirmelisiniz. Firmanızda uzun vadeli bir bakış açısı, pazar eğilimlerini belirleme ve tahmin etme yeteneği, teknolojik ve ekonomik bilgileri toplama, işleme ve özümseme yeteği varsa stratejik becerilere sahipsiniz demektir.

Organizasyonel becerilere sahip olup olmadığınızı riskleri belirleme ve yönetme yeteneğinizi, operasyonel birimler arasındaki işbirliklerinin düzeyini, araştırma kurumları, üniversiteler, danışmanlık firmaları, müşteriler ve tedarikçiler ile oluşturduğunuz işbirliklerini ve insan kaynaklarına yaptığınız yatırımın düzeyini ve kalitesini sorgulayarak anlayabilirsiniz.

İnovasyon,
•  Yazılı hale getirilmiş, tüm firma tarafından paylaşılan ve uygulanan bir strateji varsa,

•  Firma içi ve dışı bağlantılar ve iletişim, güçlü ve etkin bir şekilde oluşturulduysa,

•  Değişimin gerçekleştirilmesi için gereken mekanizmalar kurulduysa ve işletiliyorsa,

•  İnovasyonu destekleyici bir organizasyonel yapı oluşturulduysa

başarılı olabilir.

İnovasyon Nasıl Yönetebilir?


İnovasyon, tek aşamalı aşamalı bir faaliyet değil; aksine, tüm organizasyonu fırsatları yakalayacak ve pazar payını artıracak şekilde iç ve dış faktörlerle etkileyen sürekli faaliyettir. Bu nedenle inovasyonu teşvik eden ve yöneten bir sistem kuran firmalar ürün ve hizmetlerini daha üstün özelliklerde geliştirme, üretme ve pazarlama şansına sahiptir.

İnovasyonun anahtar kelimeleri "değişiklik" ve "yenilik" olduğuna göre, bu noktada en önemli sorun değişimi yönetebilmektir. Değişim yönetiminin ana bileşenleri ise insan, iş süreçleri ve teknolojidir. Burada başarı, inovasyon faaliyetinin firmanın kurumsal stratejisi ile bütünleşmiş olmasına bağlıdır.

İnovasyonu başarıyla yöneten firmalar liderlik ve risk alma özelliğine sahiptir. Firmada çalışan herkese en yüksek düzeyde sorumluluk verilir: Tüm düzeylerdeki çalışanlar büyük sorumluluklarla yeni roller üstlenir; birbirleriyle sınırlı ilişkileri olan gruplar yerine işbirliği için biraraya gelmiş ekipler oluşur; daha verimli ve daha etkin bir ortam yaratılır.

İnovasyonu başarıyla yönetebilmeniz için,

•  Firmanıza özel bilgi, deneyim ve bunları kullanma yeteneğinin varlığı şarttır.

•  Kurumsal stratejinizin en önemli bölümünü inovasyon stratejiniz oluşturmalıdır. Bu stratejinin amaçlarının başında firmaya özel bilginin toplanması gelmelidir.

•  İnovasyon stratejiniz, teknolojideki mevcut ve beklenen gelişmeleri, tehditleri ve pazardaki talepleri değerlendirmenizi sağlayacak şekilde hızla değişen karmaşık dış ortamla başa çıkmanızı sağlayacak biçimde şekillendirilmelidir.

•  İçyapılar ve süreçler, potansiyel olarak birbiriyle çelişen gereksinimleri dengelemelidir. Burada amacınız, teknolojik alanlar, iş fonksiyonları ve ürün grupları içinde özel bilgilerin saptanmasını ve geliştirilmesini sağlamak ve bu bilgileri teknolojik alanlar, iş fonksiyonları ve ürün gruplarında kullanmak olmalıdır.

İnovasyon Yönetiminde Başarının Sırrı

•  İnovasyonun başarıyla yönetimi, sürekli bir öğrenme süreci ile gerçekleşir.

•  Öğrenme sürecini hızlandırmak ve etkin hale getirebilmek için

•  Deneyim paylaşımı ve başarıların yanında başarısızlıkların da firmanız içinde tartışılması için mekanizmalar oluşturmalısınız.

•  İnovasyon yönetimi için geliştirilmiş araç ve teknikleri öğrenip uygulamalısınız.

•  Basit denemelerle inovasyon yönetiminde farklı yaklaşımlar geliştirmelisiniz.

Zaten inovasyon yapan bir firma iseniz, şu anda inovasyonu nasıl yönettiğinizin analizini yapıp gözden geçirmelisiniz.

Yukarıdakilere ek olarak, kıyaslama tekniklerinin kullanılması da inovasyon yönetiminde başarıya katkıda bulunur. Bu amaçla, firmanızın inovasyon yönetimi uygulamalarını sektörünüzdeki benzer firmalarla karşılaştırabileceğiniz gibi genel olarak sizinkine benzer iş süreçleri olan farklı sektörlerdeki firmalarla da kıyaslama yapabilirsiniz. Diğer taraftan, kıyaslama, firmanızın mevcut performansının sistematik bir biçimde incelenmesini ve ortaya konmasını sağlayan bir tekniktir. Bu açıdan bakıldığında, illa ki sizinkine benzer bir firmayla karşılaştırma yapılması gerekmez. İyi uygulama örneklerinden yararlanılarak hazırlanmış modeller kullanılarak firmanızın kıyaslamasının yapılması da çok yararlı sonuçlar doğuracaktır.

İnovasyon sürecinin farklı aşamalarında karşılaşılan farklı problemler, inovasyon yönetiminde kilit rol oynar. 

İmalar sektöründe faaliyet gösteren bir firma için

İnovasyon fikrinin ortaya atılması, geliştirilmesi, araştırmanın yapılması aşamasında: 
•  Varolan yeni teknolojilerin çok iyi bilinmesi; 
•  yaratıcılığın teşvik edilmesi; 
•  gereksinimlerin doğru şekilde saptanması; 
•  güçlü iletişim kanallarının kurulması ve ağ yapılardan yararlanılması; 
•  yeni fikirlerin ortaya atılmasının teşvik edilmesi; 
•  ümit vaat edenlerin seçilmesi gerekir.

   Geliştirme ve test aşamalarında: Projelerin çok iyi tanımlanmış ve yapılandırılmış olması; müşterilerin kimler olduğunun ve gereksinimlerinin neler olduğunun açık ve kapsamlı bir biçimde tanımlanması; kullanılacak teknolojilere hakim olunması; kalite, maliyet ve hız faktörlerinin iyi analiz edilmesi; proje faaliyetlerinin çok iyi koordine edilmesi; kaynak yönetimi, planlama, kontrol, iletişim ve liderlik gereklerinin başarıyla yerine getirilmesi gerekir.


   Uygulama ve üretim aşamalarında: Yeni ürüne uygun süreçlerin tanımlanarak uygulanması ve insan kaynaklarının niteliğinin, güvenirliliğinin ve maliyet yönetiminin sağlanması gerekir.

   Ticarileştirme aşamasında: Pazarlama, reklâm, satış, fiyatlandırma, satış sonrası hizmet ve rakiplerin izlenmesi önem kazanır.

İnovasyonda Başarı için Edinmeniz Gereken Alışkanlıklar

Yazılı bir Stratejiniz Olmalı

"Strateji" askeri bir terimdir. Savaşı kazanmak için izlenmesi gereken yolu, taktikler bütününü tanımlar. Bir şirketin de var olabilmek ve büyüyebilmek için pazarda süregelen kıyasıya rekabet savaşını kazanması gerekir. Bunun için sahip olunması gereken en önemli silah iyi hazırlanmış, özümsenmiş ve başarıyla uygulanan bir stratejidir. Sadece inovasyonda değil, işinizin her alanında başarılı olmanız için stratejik düşünüp hareket etmelisiniz. Kurumsal stratejiniz, şirketinizin sürdürülebilir rekabet avantajının kaynağının ne olduğu, bu rekabet avantajını koruyabilmek için pazarda nasıl konumlanmanız gerektiği ve stratejik önceliklerinizin neler olduğu sorularına cevap vermelidir.


Şirketinizin stratejisi, müşterilerinizin gereksinimlerini rakiplerinizden daha iyi karşılamanız için belirlediğiniz taktiklerden oluşan bir kılavuzdur. Bu kılavuz, şirketin sahibi ve üst düzey yöneticileri tarafından, diğer yönetici ve çalışanların da görüşleri alınarak hazırlanmalıdır. Daha sonra şirket içinde özümsenen stratejinin tüm çalışanlarca uygulanması, uygulamanın da üst yönetimin denetiminde olması gerekir. 

İnovasyon Stratejisi

Bir firmada inovasyon faaliyetlerinin başarısı, inovasyon stratejisinin firmanın kurumsal stratejisi ile bütünleşmiş olmasına bağlıdır. İnovasyon stratejinizi geliştirebilmek için:
Şirketinizde çalışanların ihtiyaç ve beklentilerini anlamanız,
•  İş yaptığınız pazarı tanımanız,
•  Paydaşlarınızın kimler olduğunu ve beklentilerinin neler olduğunu bilmeniz,
•  Pazarın, paydaşlarınızın ve çalışanlarınızın ihtiyaçlarını bir vizyon etrafında birleştirmeniz,
•  Bu vizyonun, herkes tarafından "paylaşılan" bir vizyon olmasını sağlamanız,
•  Şirketinizin hedeflerini, misyonunu ve stratejik planını hazırlamanız gerekir.

Daha sonra vizyon, misyon ve hedeflerinizde ifade edilen ihtiyaçlar doğrultusunda inovasyon fırsatlarını yorumlayarak inovasyon stratejinizi oluşturmalısınız. İnovasyon stratejinizi hazırlarken daima pazarın ve müşterilerinizin talep ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmalısınız. Stratejinizde inovasyonu tanımlarken kesinlikle yeni ürün ve hizmet geliştirmeyle sınırlamayın. Yeni ve iyileştirilmiş süreçler ve yöntemler de rekabet avantajı kazanmanız için stratejinizde ön plana çıkmalı. Yine unutmamanız gereken, inovasyon stratejinizle geliştireceğiniz sistem, sadece var olan problemlerin çözümüne imkân sağlamakla kalmamalı. Her inovasyon faaliyeti, yeni inovasyon faaliyetlerini ortaya çıkarmalı.

İnovasyon stratejiniz, "farklılaşmanızı" sağlayacak hamleleri tanımlamalıdır. Bu hamleleri yapabilmek için gereken eylemler de stratejinizde açıkça anlatılmalıdır. Şirketinizin tüm birimleri inovasyon stratejisinin uygulanmasından sorumludur. Bu nedenle, stratejinizin ilgili birimler arasında sinerji yaratmayı hedefleyerek tasarlanması büyük önem taşır. Diğer önemli bir nokta ise, inovasyon stratejiniz, inovasyonda yatırım önceliklerinizin belirlenmesini sağlar. Şirketinizin kısıtlı kaynaklarının ne tür inovasyon faaliyetleri için nasıl kanalize edileceğini belirleyen araç bu strateji olmalıdır.

İnovasyon stratejisi, rekabet savaşında bir saldırı kararı gibidir. Her hamle yeni bir inovasyon faaliyeti için bir fırsat doğurur. Bu nedenle, inovasyon stratejinizin pazardaki, organizasyonel yetenek ve yetkinliklerinizdeki, iş hedefleriniz ve ihtiyaçlarınızdaki değişime bağlı olarak değişmesi, yaşayan bir doküman olması gerekir.

Neden İnovasyonda İşbirliği?

Firmalar arası işbirliği

•  Teknolojik gelişmelerin veya pazara girmenin maliyetini düşürmek, 

•  Teknolojik gelişmelerin veya pazara girmenin riskinin azaltmak, 

•  Büyük miktarlarda üretim yapabilmek ve 

•  Yeni ürünlerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için gereken zamanı azaltmak için gereklidir.

Compact Disc'lerin (CD) geliştirilmesinde, üretiminde ve ticarileştirilmesinde yaptıkları işbirliği ile Philips ve Sony, inovasyonda işbirliğine güzel bir örnek oluşturur. Philips, 1978'de CD'nin prototipini geliştirdi ama ticarileştirmenin kendisi için kolay olmadığını kanısına vardı. Bir yıl sonra CD'lerin geliştirmesi, üretilmesi ve ticarileştirilmesi için gerekli yenetek ve kapasiteye sahip olduğunu düşündüğü Sony ile stratejik bir ortaklık oluşturdu. İki ortak, yeni ürünü kısa sürede uluslararası standartlara sahip olacak şekilde geliştirdi, üretti ve 1982'den itibaren dünya pazarlarında satmaya başladı. Philips ve Sony, birbirlerini tamamlayıcı özelliklerini biraraya getirdiklerinden bu işbirliği çok başarılı oldu.

Ar-Ge, Teknoloji ve İnovasyon Yönetimi

Ar-Ge Yönetimi:


•  Bilimsel ve teknolojik yetkinlik gerektirir.
•  Bilimsel ve teknolojik süreçlerin yönetimini tanımlar.
•  Ar-Ge biriminin tüm yönetim fonksiyonlarını (organizasyon, planlama, kontrol, insan kaynakları yönetimi, liderlik, vb.) içine alır.
•  Ar-Ge genellikle sistematik ve iyi tanımlanmış yöntemler kullanılarak yönetilir.
•  Oldukça iyi bir şekilde planlanabilen, kontrol edilebilen ve koordine edilebilen, tekrarlanan süreçleri ifade eder. 

Teknoloji Yönetimi: 

•  Satın alınan, lisanslanan ve işbirlikleri sonucu edinilenler de dahil olmak üzere firmanın sahip olduğu tüm teknolojileri kapsar.
•  Teknoloji tabanlı rekabet avantajını belirleme ve koordine etmeye yönelik fonksiyonları içerir.
•  Firmanın teknolojik açıdan rekabetçiliğinin geliştirilmesini ve sürdürülmesini hedef alır.
•  Sadece yeni teknolojilerle değil, var olan teknolojilerin stratejik kullanımıyla da ilgilidir. 

İnovasyon Yönetimi: 

•  Tüm inovasyon türlerini (teknolojik, organizasyonel, sunumsal) içine alır.
•  Bilimsel, teknolojik ve idari süreçlerin tamamı kapsamı içindedir.
•  Organizasyonun tamamında işleyen süreçleri kontrol etmesi gerekir.
•  Herbiri birbirinden farklı ve tekrarlanmayan süreçlerin yönetimi esastır.
•  Firma içinde ve pazarda inovasyona karşı oluşabilecek dirençlerle başa çıkmaya odaklanır.
•  Davranış sorunlarının çözümünü de gerektirir. 

Teknoloji Transferi

İnovasyon sürecinde Ar-Ge önemli bir yer tutar. Ancak firmaların hepsi Ar-Ge'ye yatırım yapacak güçte değildir. Özellikle küçük firmalar, var olan, ihtiyaçları için en uygun teknolojiyi bulup adapte ederek inovasyon sürecine dahil ederler. Hiçbir şekilde şirket içinde teknoloji geliştirme yeteneği olmayan firmaların, gereksinim duydukları teknolojilerin tedarikçilerinin kimler olduğunu bilmeleri, bu tedarikçilerle bir ağ oluşturmaları ve bu teknolojileri etkin şekilde kullanmayı ve gereksinimlerine uyarlamayı bilmeleri gerekir.

Başarılı bir teknoloji transferinin aşamaları şunlardır: 

•  Öncelikle geniş bir seçenekler yelpazesine sahip olmanız ve ihtiyaçlarınıza en uygun seçeneğin nerede olduğunu bilmeniz için teknoloji kaynaklarından oluşan bir ağa sahip olmanız ve bu ağın gelişmesini sağlamanız gerekir. 

•  Şirketinizin gereksinim duyduğu teknolojiyi en iyi şekilde sunan seçeneği saptayıp seçiminizi yapmalısınız. 

•  Daha sonra teknolojinin sadece ekipman veya lisansla değil, içerdiği bilgi ve deneyimle transfer edilmesi için gereken müzakereleri yapmanız gerekir. Bu aşama şirketinizin teknoloji transferi ile rekabet gücünü artırması ve yetkinliklerinin gelişmesi açısından çok önemlidir. 

•  Anlaşma sağlandıktan sonra transfer sürecinin şirketinizin en üst düzeyde yararlanacağı şekilde yönetilmesi gerekir. 

•  Teknolojinin transfer edildikten sonra "içselleştirilmesi" ve geliştirilmesinin sağlanması için şirket içinde etkin bir öğrenme sürecinin yaşanması şarttır.

Ülkemizde olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, genellikle basit ürün ve süreç teknolojilerini transfer ederken teknolojinin içerdiği bilgi ve deneyimi transfer etmezler. Bu durumda tedarikçi firmaya bağlı kalmak zorundadırlar; bu da transfer edilen teknolojinin geliştirilmesiyle rekabetçi bir konuma gelmelerini engeller. Yine aynı şekilde, deneyim ve bilgi eksikliğinden dolayı ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermeyen bir teknolojiyi seçen firmaların sayısı da oldukça fazladır. Bu nedenle, teknoloji transferinin doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir.

İnovasyonun Toplumsal, Ekonomik ve Politik Boyutu

İnovasyonun Toplumsal Boyutu

Bir ülkenin ekonomik büyümesi ve rekabet gücü kazanmasındaki en önemli etken teknolojidir ve teknolojinin bu rolünün önemi gün geçtikçe artmaktadır. Teknolojik inovasyon ise teknolojinin toplumsal refahı artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için kullanılmasını sağlayan mekanizmadır ve ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması için şarttır.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda başarılarının sırrının aynı olduğunu görürüz: Bu ülkelerin başarıları, uluslararası boyutta rekabet edebilme güçleri, halklarının zenginliği ve refahı; firmalarının yeni ürün ve süreç geliştirmek ve üretkenliği artırmak amacıyla sürekli olarak teknolojik inovasyon yapma yeteneklerine bağlıdır.

İnovasyon sayesinde toplum, aynı kaynaktan çok daha büyük getiriler elde eder; çünkü inovasyon, toplumun kaynaklarının ürün ve hizmete dönüştürülmesinde ve bu ürün ve hizmetlerin pazarlanıp satılmasında bir araç görevi görür. Bu nedenle, inovasyon sadece bir ekonomik sistem olarak değil, teknolojiyi insanların yararına kullandıran, istihdam yaratan, çevre korumasına katkıda bulunan toplumsal bir sistemdir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder